Koronavirüs tedbirleri kapsamında ‘Evde Kal’ çağrılarının yapıldığı şu günlerde, bir çok vatandaş bir kaç hafta bile dayanamayıp kendini sokağa atarken Ümraniye’den gelen bir hayat hikayesi herkese ibret oldu.
Üniversite yıllarında Kadıköy Caddebostan sahiline yüzmek için giden Serdal Yaşar, denize balıklama daldığı esnada kafasını taşa çarparak omurilik felci geçirdi. İyi bir voleybol oyuncusu olan genç, başta üniversite hayalleri olmak üzere bir çok hayalini, bu yaşadığı talihsiz kazanın ardından ertelemek zorunda kaldı. Talihsiz genç, 2008 yılında yaşadığı kazanın ardından 12 yıl boyunca yaşadığı üç katlı apartmanda asansör olmaması nedeniyle adeta eve mahkum oldu.
O mahkumiyet yapılan asansörle son buldu
Yıllardır dört duvarın arasında yaşayan ve vakit buldukça şiir yazarak günlerini geçiren Serdal Yaşar’ın hayatı Ümraniye Belediye Başkanı İsmet Yıldırım’ın devreye girmesi ile değişti. Başkan Yıldırım’a ulaşan genç, binada yaşadığı asansör sorununu dile getirerek yardım istedi. Bu istek üzerine harekete geçen Başkan Yıldırım ise kısa sürede üç katlı binaya asansör yaptırdı. Bu asansörün yapılması ile birlikte büyük bir mutluluk yaşayan Serdal Yaşar, artık tekerlekli sandalyesi ile rahatlıkla sokağa çıkabiliyor.
“Bana sanki dünyayı verdiler”
Yaşadığı duyguları anlatan Serdal Yaşar, “2008 yılında geçirmiş olduğum deniz kazası sonucu omurilik felci oldum. 12 yıldır yatağa mahkum yaşıyorum. 12 yıldır dört duvar arasındayım. Bu durumun artık sona ermesini istedim ve ne yapabileceğimi düşündüm. İsmet Yıldırım’ın başkan olmasından sonra kendisi ile görüşmek istedim. Ve durumumu anlatmak istedim. Kendisi de sağ olsun beni kabule etti, dinledi. Ve yardımcı olacağını söyledi. Sonra arkadaşlar beni aradı, evime geldiler, ziyaret ettiler. Apartmanı ölçtüler asansör için. Daha sonra başkanımız geldi beni evimde ziyaret etti. Sağ olsunlar bir saate yakın birlikte sohbet ettik. Allah razı olsun bana asansörümü yapacağını söyledi ve yaptı” şeklinde konuştu.
Asansörün yapılmasından sonra çok mutlu olduğunu ifade eden Serdal Yaşar, “Bundan sonra çok daha iyi hissediyorum kendimi. 12 yıldır dört duvar arasında yaşıyordum. 12 yıl sonra bana yeni bir hayat verdiler sanki. Onlara minnettarım. Bana sanki dünyayı verdiler. Çok mutluyum.
Bu süreç benim için çok zordu. Hastalandığımda hastaneye gidemiyordum. Hayattan tamamen kopmuş asosyal bir şekilde yaşıyordum. Bu aynı zamanda psikolojim açısından da büyük sorunlar yarattı. Psikolojik tedavi gördüm. Ama bu sayede artık tüm bunlardan kurtulacağıma inanıyorum” diye konuştu.
Anne Sulhiye Yaşar ise, “Benim oğlum 12 senedir böyle yatağa bağlı. Aşağı götüremiyorduk, yukarı çıkaramıyorduk. Kapı komşumuzu çağırıyorduk. Hasta olduğunda kimin kapısına gideceğimize şaşırıyorduk. Utanıyorduk, bir kere değil iki kere değil. Allah razı olsun bizim başkandan” dedi.
