Erciyes Kayak Merkezi'ndeki bir otelde düzenlenen CHP İl Başkanları Toplantısı'na katılan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yaptığı konuşmada, demokrasiye kurulan bir kumpası son derece bilinçli ve akılcı bir şekilde yine demokrasinin kuralları içerisinde bozduklarını savundu.
İl başkanlarından bilgiye dayalı konuşmalarını isteyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Bilgiye dayalı konuşacağız. Bir şey söylüyorsak arkası dolu olan bir şeyi ifade ediyoruz demektir. Bilgiye dayalı konuştuğumuz zaman herkes bizi dinler, bunu yapın. İllerinize gideceksiniz, önümüzdeki süreci anlatacaksınız. Önce şuradan başlayın, bu ülkenin bugün 2018 tarihini de, gününü de verin, şu tarihli Türkiye'nin 5 temel sorunu var diyeceksiniz. Bir değil 5 temel sorun var. 2002'de iktidar olduklarında Türkiye'nin bir temel sorunu vardı, toplumsal barış, Kürt sorunu veya beraber yaşama sorunu. Bu vardı 2002'de. 15 yıldır ülkeyi yönetenler Türkiye'yi 5 temel sorunla karşı karşıya getirdiler. Nedir 5 temel sorun? Birincisi eğitim, ikincisi dış politika, üçüncüsü toplumsal barış, dördüncüsü demokrasi, beşincisi ekonomi. Bunlardan bazen birincisi öne çıkıyor, bazen bir başkası vatandaşın gözünde. Ama bu 5 sorun iç içe girmiş durumda."
Eğitim sistemini eleştiren Kılıçdaroğlu, "16 yılda 14 kez eğitim sistemini değiştiren dünyada bir örnek var mı?" diye sorulması gerektiğini dile getirdi. Kemal Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Bizim çocuklarımız kobay mı, bizim çocuklarımız denek mi? Kim bizim çocuklarımızı eğitecek. 16 yılda 14 kez strateji, politika değiştiriyorsan ne olacak? Çocuğunuza bakın, hangi liseye gideceğini, hangi sınava gireceğini bilmiyor. Okulları nitelikli okul, niteliksiz okul diye ayırdılar. Hangi anne-baba çocuğunun niteliksiz okula göndermek ister? 16 yılda buraya getirdiler. Bütün annelere sesleniyorum, eğer bunlara oy verirseniz çocuklarınızın vebali sizin boynunuzadır. Sen çocuklarını en iyi okullarda okutmak istiyorsun, daha iyi yetişsin, benden daha iyi yerlere gelsin istiyorsan, bir sınıf atlasın istiyorsun ama hayır diyorlar, senin çocuğun en niteliksiz okullara gidecek diyorlar. Bunları söylemek zorundasınız. Bakın 21. yüzyıldayız, 21. yüzyılın Türkiye'sinden söz ediyorum. 2017'de bir milyon 970 bin 439 çocuk okula gitmedi. 2 milyona yakın çocuk okula gitmiyorsa bu ülkede ne olacak, 2 milyon okur-yazar olmayan insan düşünün, ne olacak bu insanlar? Nasıl iş bulacak bu insanlar? Kendi çocuklarını geleceğe hazırlamayan bir iktidar, ne vadedebilir? Her anne babanın düşünmesi lazım, 15 yılı geçti 16'ıncı yıldalar. 2 milyon çocuk okula gidemiyor. Uluslararası kuruluş araştırmayı yapıyor, 41 ülkede, Türkiye eğitim kalitesi açısından en sondaki ülke, 41. ülke. Eğitim açısından en kalitesiz Türkiye. Şimdi kalkmışlar, 'bize oy verin, ülkeyi yöneteceğiz', nereye getirdiğiniz belli. İyi anlatacağız, ne dedim, bilgiye dayalı muhalefet. Öyle kuru kalabalık değil, açık ve net. 'Senin bu ülkeye karşı sorumluluğun var' diyeceksin."
"Etnik kimlik, inanç, yaşam tarzı üzerinden siyasete hayır"
Türkiye'nin üçüncü temel sorununun toplumsal barış olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"2002'de terör yoktu, eğitim sistemi düzelmişti, dış politikada hiç kimseyi düşmanlaştırmamıştık, bütün komşularımızla huzur içinde geçiniyorduk. Bugün 5 temel sorunu getirip toplumun önüne koydular. Etnik kimlik üzerinden, inanç üzerinden, yaşam tarzı üzerinden siyaset kime ne fayda getirdi? Gittiğiniz her yerde vatandaşlara şunu söyleyin, 'Türkiye'nin bölünmesinden, ayrışmasından yana mısın, yoksa birliğinden bütünlüğünden yana mısın'? Diyecek ki 'Ben Türkiye'nin birliğinden yanayım.' O zaman 'Türkiye'yi ayrıştıran, bölenlere oy vermeyin' diyeceksin. Komşumuzun kimliğini, inancını sormazdık, şimdi önce komşumuzun kimliğini, inancını sorgular hale geldik. Tuzağa çekiyor, toplumda gerilim yaratmak istiyorlar. Bütün vatandaşlarıma sesleniyorum; etnik kimlik, inanç, yaşam tarzı üzerinden siyasete 'hayır'. İnsan Allah'ın yarattığını en değerli varlıktır ve bizim başımızın üzerinde yeri vardır, nokta. Bunu söyleyeceksiniz. Her insanın kimliğine, inancına, yaşa tarzına saygı göstermek bizim görevimizdir. Şirk koşmak bizim kitabımızda, inancımızda yoktur. Kim daha fazla, kim daha az Müslüman, nereden çıktı bu ayrım?"
Türkiye'de demokrasi ve tek adam rejimi sorunu olduğunu iddia eden Kılıçdaroğlu, demokrasiye karşı kumpas kurulduğunu öne sürdü.
Demokrasiyi savunmak için 15 milletvekillerini gönderdiklerini anlatan Kılıçdaroğlu, "(Nasıl bir dümen çeviririz de Yüksek Seçim Kurulu aracılığıyla onları seçime sokmayız.) diye düşündüler. Biz demokrasiyi savunuyoruz, savunmak da en çok Cumhuriyet Halk Partisi'ne yakışır. 15 milletvekiline 'gidin kardeşim bu kumpası bozun' dedim, kıyamet koptu. 'Vay efendim nasıl yaparsınız?' Yaparız Recep Bey yaparız, gözlerinden öpüyorum seni. Sen demokrasiyi bilmezsin, biz biliriz. Demokrasinin D'sinden nasip almamış insanlar topluma demokrasi dersi vermeye çalışıyorlar." ifadelerini kullandı.
"Biz aydınlık bir Türkiye istiyoruz"
Kılıçdaroğlu, Türkiye'de huzurun bozulduğunu iddia ederek, "Biz aydınlık bir Türkiye istiyoruz, beraber yaşamak istiyoruz. huzur içinde yaşamak istiyoruz." dedi.
Tefeciye para ödeyen değil üreten bir Türkiye istediklerini belirten Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Fabrikaları satıyorlar tefeciye faiz ödemek için. Cumhuriyetin kuruluşunda Sümer Bank'ı, Eti Bank'ı hepsini sattılar, tefecilere faiz ödemek için. Tefecilerden para almadan artık ekonomiyi götüremiyorlar. yönetemiyorlar. Bunu artık herkesin bir şekilde anlaması lazım. Bütün mütedeyyin kardeşlerime sesleniyorum, bu iktidara vereceğin her oy günaha ortak olman demektir, eğer 'tefeciye para ödensin bu Müslümanlıkta makul bir olaydır' diyorsan sözüm sana değil, istediğine ver ama 'ben mütedeyyin bir insanım ve bir hükümet tefeciye yakayı kaptırmışsa bu doğru değildir, bundan Türkiye'yi kurtarmamız lazım' diyorsan dönüp yüzünü halka bakmalısın. Halkın partisine bakacaksın, namuslu insanlara bakacaksın, faize karşı çıkanlara bakacaksın, tefeciye karşı çıkana bakacaksın, evet bankacılık olacak, makul faiz, evet makul faiz de olacak, faizsiz banka o da olacak ama yaka tefeciye kaptırıldıysa o ülke iflah olmaz. geldiğimiz nokta budur."
Programa CHP Genel Sekreteri Akif Hamzaçebi, genel başkan yardımcıları Bülent Tezcan, Çetin Osman Budak, Faik Öztrak, Onursal Adıgüzel, milletvekilleri, parti meclis üyeleri ve il başkanları katıldı.
CHP'den İYİ Parti'ye geçen 15 milletvekilden biri olan Kayseri Milletvekili Çetin Arık da basına kapalı bölümde toplantıya katıldı.(AA)