Esenler Müftüsü Halil Şekerci’nin kaleme aldığı yazı şöyle:
“Çin’de ortaya çıkıp dünyaya yayılan ve adına ‘Corona virüs’ denilen bu bulaşıcı mikrop, süper devletleri bile aciz bırakmıştır. Geç de olsa, az da olsa, dışarıdan gelenler vasıtasıyla maalesef ülkemizde de görülmüştür.
Tüm dünyada olduğu gibi bu virüsün yayılmaması için ülkemizde de birtakım önlemler alınmıştır. Toplantıların ertelenmesi, halkın toplu olarak bulunduğu mekânların (kahvehaneler, eğlence yerleri, salonlar, okullar, futbol maçlarının seyircisiz oynanması vb. gibi.) virüsün yayılmasını önlemek için kapatılmıştır.
Camilerimizde cemaatin kalabalık olması saflarda ve secde esnasında virüsün yayılması daha hızlı olacağından dolayı Diyanet İşleri Başkanlığımız da tedbir olarak vakit namazlarının evlerde kılınması ve Cuma namazı yerine münferiden öğle namazı kılınmasına karar vermiş ve gereğinin yapılması için müftülüklere yazı göndermiştir.
Devletimizin ve Diyanet’in aldığı bu tedbirler, aklın gereği olduğu gibi, dine de aykırı değildir. Çünkü yüce dinimizin amacı, en başta canı korumak, insanı yaşatmaktır.
Hz. Peygamber (a.s.); “Veba olan bir yere girmeyin, ordaysanız da çıkmayın” buyurmuştur. Yani girerseniz size de bulaşır, bulunduğunuz yerden çıkarsanız başkalarına bulaştırırsınız. Hazreti Ömer Şam’a gitmiş, orada vebanın yaygın olduğunu öğrenince şehre girmekten vazgeçip Medine’ye geri dönmüştür.
Abdullah bin Abbas; “Yağmurlu bir Cuma günü müezzine, insanlara evlerinde öğle namazı kılmalarını ilan et” demiş, buna tepki gösterenlere de, Hz. Peygamber (a.s.)’ın da aynı şekilde yaptığını söylemiştir (Sahihi Müslim). Çünkü çamurda ayağınız kayabilir, zarar görebilirsiniz.
Corona virüs, vebadan bin kat daha tehlikeli ve çok daha hızlı yayılmaktadır. Allah(c.c.) “Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın” buyurmuştur. (Bakara 195)
Uçurumun kenarında yürüyen bir kimsenin uçuruma düşmesi büyük bir ihtimal dâhilindedir.
Deveni sağlam bağla, sonra Allah’a tevekkül et, buyrulmuştur. O halde, uçuruma düşüp ölmemek için, uçurumun kenarında eğlenmemek, deveyi kaybetmemek de için başıboş bırakmamak lazım.
Aynı şekilde bu ölümcül virüsten zarar görmemek için gereken her türlü tedbirlere harfiyen uymak gerekir.
Camilerde namazların cemaatle kılınmaması, Cuma’nın yerine öğle namazlarının kılınması, bize zor gelse de bu karara uymak şarttır.
Devletin izni olmadan, devletin izin vermediği mekânlarda Cuma namazının kılınması dinen sahih değildir.
Bizim vasıtamızla bu virüs başkalarına bulaşır da onların ölümüne sebebiyet verirsek büyük bir vebale girmiş oluruz.
Bu virüs göstermiştir ki, sonsuz güç sahibi Allah’tır. Küçük bir mikropla süper güç denilen büyük devletleri aciz bırakmıştır.
Süper güç, ALLAH’tır.”
Halil ŞEKERCİ
ESENLER MÜFTÜSÜ