Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmasının satır başları şöyle
Esenler Osmanlı döneminde bir kaç köyden müteşekkil iken Cumhuriyet döneminde aldığı büyük göçle yarım milyon nüfusa sahip bir ilçe haline gelmiştir. İstanbul’un en çok göç alan yerlerinden biri olan Esenler ilçemizi yaptığımız yatırımlar ve başlattığımız kentsel dönüşüm projeleri ile çarpık şehirleşmenin pençesinden büyük ölçüde kurtardık. Dünün mahrumiyet bölgesi Esenler bugün hamdolsun Avrupa yakasının en gözde bölgelerinden biri haline gelmiştir. Bu İstanbul öyle bir şehir ki büyüklüğünden kaynaklanan tüm sıkıntılarına rağmen aşkı, sevdası, bağlılığı daha ağır basan insanı kendine meftun eder.
“İstanbul’u hala bize çok görenler var”
Her şeyi ile bizimdir bizim İstanbulumuzdur. İster Esenler’de ister Beyoğlu’nda ister Çekmeköy’de ister Adalar’da yaşayalım ama yeter ki bu şehrin havasını soluyalım. Bugün eserler yine bir başka. Heyecan, coşku genci ile yaşlısı ile yine Esenler’de var. Esenler 31 Mart’ta sandıkları patlatmaya var mıyız? Şimdiden kapı kapı dolaşmaya var mıyız? İnşallah yine İstanbul’da Esenler 31 Mart’ta inanıyorum ki bir başka olacak. Yaklaşık 600 yıldır bizim olan bu şehri, hala bize çok görenler olduğunu biliyoruz.
Ülkemize ve milletimize yönelik husumetlerin altında yatan sebeplerin en başında gelenlerden biri, işte İstanbul’dur. İstanbul’a ne kadar sahip çıkarsak, sıkı sıkıya sahip çıkarsak, ülkemizin geleceğine de o derece katkı yaptığımızı biliyoruz.
“Onların hayalleri bile ulaşamaz ama biz yaptık”
AK Parti döneminde hayata geçirdiğimiz dünya çapındaki projelerle sadece İstanbul’u değil Türkiye’nin tamamını büyüttüğümüzü, güçlendirdiğimizi söylüyorum. Marmaray, Avrasya Tüneli bizden önce böyle bir şey var mıydı? Hayaldi değil mi? Şimdi denizin altından hem Marmaray ile gidiyoruz hem de araçlarımızla gidiyoruz. Bunları AK Parti iktidarı olarak biz yaptık bay Kemal. Onların hayalleri bile ulaşamaz ama biz yaptık.
Bizden önce Boğaz’ın üzerinde iki köprü vardı. Üçüncüyü yaptık mı? Yaptık, Yavuz Sultan Selim Köprüsü dedik ki yetmez, bir de İstanbul’u İzmir’e bağlayalım neyle, Körfez geçişinden de bir geçiş lazım. Osman Gazi Köprüsü’nü de orada yaptık. İstanbul Kocaeli arasında. Onlar konuşur biz yaparız farkımız bu. Bu şehirde üretilen her değer her zenginlik her faaliyet dalga dalga tüm şehirlerimizi bölgemizi ve dünyayı etkiliyor.
Yabancı misafirler geliyor, liderler, onlara, ‘Bak denizin altından raylı sistem geçiyor, bak buradan Avrasya Tüneli arabalar geçiyor…’, şaşırıyorlar. ‘Ben on sene önce geldiğimde böyle şeyler yoktu burada.’ diyorlar. ‘Bak burada üçüncü köprü, Yavuz Sultan Selim Köprüsü…’, şaşırıyorlar. Bunlar 15 seneye sığmış olan eserlerimiz.
“İstanbul’un 2040’a kadar su sorunu yok”
Şimdi bu sevinci, gençler 31 Mart akşamı birlikte yaşamaya var mıyız? Biz, İstanbul’a işte hep böyle bakıyoruz. İşte bu heyecanla bu şevkle hizmet ediyoruz. 1994 yılında bu şehri yönetme sorumluluğunu bu kardeşinize verdiniz. İstanbul’da yeni bir dönemi başlattık mı? Kardeşlerim, biz İstanbul’a büyükşehir belediye başkanı olduğumuzda, İstanbul’un hali neydi? Gençler, sizin birçoğunuz bilmezsiniz, İstanbul’da çöp dağları var mıydı? İstanbul’da su var mıydı? İstanbul’da hava kirliliği var mıydı? Peki bunları kim yok etti? Çöp dağlarını evelallah kaldırdık. Kimden almıştık İstanbul’u? CHP’den. Susuzluğu giderdik, nereden biliyor musunuz? 180 kilometre öteden Istranca Dağları’ndan, dağları delerek, İstanbul’a su getirdik. Anadolu Yakası’nda da Sakarya’dan İstanbul’a suyu getirdik. Dedik ki işi sağlama alalım. Boğazın altından alternatif tüneller yaparak, ‘suyu Anadolu Yakası’nda sıkıntı olursa Avrupa’dan, Avrupa Yakası’nda sıkıntı olursa Anadolu Yakası’ndan suyu deplase edelim.’ dedik. İstanbul’un su sorununu çözdük. 2040 yılına kadar böyle bir sorun yok.
Bunu bütün genç arkadaşlarınıza anlatmanız lazım. Çünkü gençlerimizin çoğu bunları bilmiyor. Anlatın bilsinler bakınız CHP çöp demektir, CHP susuzluk demektir, CHP hava kirliliği demektir, CHP yoksulluk demektir, CHP yasaklar demektir ve CHP, yoksulluğun daniskası demektir.
“Utanmadan, sıkılmadan farklı şeyler konuşuyorlar”
İşte o yokluğu, o yoksulluğu aramızdaki yaşlı amcalarımız iyi bilir. Biz de babalarımızdan o nüfus kağıtlarındaki mühürleri görünce öğrendik. Ne çileler çekmişler ne sıkıntılar yaşamışlar biz de gençlik yıllarımızda mazot kuyruklarını biliriz, benzin kuyruklarını biliriz, gaz yağı kuyruklarını biliriz. Bunları bize CHP yaşattı. Utanmadan sıkılmadan şimdi farklı şeyler konuşuyorlar. Şimdi önümüzde yeni bir seçim var yeni bir yol ayrımı var biz diyoruz ki; İstanbul’u sadece 2023 Türkiye’sinin zirvesindeki yerini güçlendirmekle kalmayacak 2053 ve 2071 vizyonlarımızın da lokomotifi yapacağız. Bunun için kentsel dönüşümden millet bahçelerine, finans merkezinden kültürel varlığını korumaya kadar her alanda İstanbul’u çok daha ileri hizmetlere kavuşturmaya talibiz.
“Yatırım bedeli 55 trilyon lira olan millet bahçemizi açıyoruz”
Esenler ve büyükşehir belediyeleri tarafından ilçeye kazandırılan 5 önemli hizmetin toplu açılış törenini gerçekleştiriyoruz. Bunlardan biri, sadece Esenler değil tüm İstanbul için önemli ve örnek bir proje olduğuna inandığım 15 Temmuz Millet Bahçesi’dir. Törenden sonra millet bahçesine gideceğiz. Anneler, babalar, sizler de çocuklarınızla beraber o millet bahçesinde gezineceksiniz. Çevreci iktidar, çevreci belediye kimdir, bunu göreceksiniz. Çevrecilik, belediyecilik, hizmet bizim işimiz. Biz bu millete efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldik. Farkımız bu. Toplamda 240 bin metrekare alanda kurulan eserler, 15 Temmuz Millet Bahçesi. Bisiklet ve yürüyüş yolları, piknik alanları, açık hava etkinlik alanı, spor tesisleri, cami, millet kıraathanesi ve ikinci bahar kıraathanesinden oluşan külliyesi… Meyve, sebze, tıbbi bitki bahçeleri, çocuklara, gençlere, hanımlara yönelik tesisler, şifa ve gül bahçesiyle, biyolojik göletiyle ilçemize, şehrimize yakışan bir hizmet. Yatırım bedeli, 55 trilyon lira olan millet bahçemizi bugün resmen hizmete açıyoruz.