Başbakan Yardımcısı Bozdağ "AK Parti ve MHP'nin, siyasi partilerin seçim ittifakına ilişkin düzenlemeyi içeren ortak kanun teklifi dün TBMM Başkanlığına sunuldu. Bu düzenlemeye ilişkin değerlendirmenizi alabilir miyiz?" sorusu üzerine Bozdağ, bunun, Türkiye'deki siyasi hayat için son derece önemli bir değişiklik olduğunu söyledi.
Siyasi Partiler Yasası'nın bugüne kadar partiler arası ittifakı yasakladığını hatırlatan Bozdağ, "İlk defa seçim öncesi ittifakı yasal hale getiren, bunun çerçevesini çizen ve bir kişinin kendi partisinden istifa etmeden başka bir partinin listesinden aday olmasına ve partilerin de başka partileri desteklemesine imkan veren bir yasal düzenleme teklifi Parlamento'ya sunuldu. Bu çok açıdan son derece önemli." ifadesini kullandı.
Bunun, partiler arasındaki işbirliğini, dayanışmayı, yakınlaşmayı temin edeceğine işaret eden Bozdağ, seçmenlerin de yakınlaşmasını sağlayıp, ayrışmaları azaltacağını bildirdi.
"İttifaka giden partiler yan yana"
Başbakan Yardımcısı Bozdağ, bu teklifle, ittifakı yasaklayan yasal kuralların kanunlardan çıkarıldığını, ittifakı serbest bırakan ve kuran yasal düzenlemelerin kanunlara taşındığını belirterek, "Bunun en önemli sonuçlarından bir tanesi ittifaka katılan partilerin baraj sorununu aşma konusundaki kolaylıktır. Çünkü bu durumda baraj iki partinin aldığı oy toplamı üzerinden hesap edilecek ve iki parti yüzde 10'dan fazla oy almışlarsa, barajı geçmiş sayılacak. Partilerden birinin az, diğerinin çok oy alması sonucu değiştirmeyecektir. Bu açıdan son derece önemli bir düzenleme." dedi.
Siyasi partilerin ittifaka bir isim de koyabileceklerini, koymamaları durumunda oy pusulasında "ittifak" ifadesinin birlikte hareket eden partilerin üzerinde yer alacağını vurgulayan Bozdağ, seçmenlerin sandığa gittiğinde oy pusulasında ittifaka giden partileri yan yana göreceğini aktardı.
Bozdağ, AK Parti ve MHP'nin ittifak yapacağını açıkladığını hatırlatarak, AK Partili seçmenin AK Parti'ye, MHP'li seçmenin MHP'ye oy atacağını dile getirdi. Daha sonra oyların sayımı, dökümü, partilere dağılımı yapılırken ittifakın adeta tek hesap edileceğini belirten Bozdağ, alınan oyların toplamı doğrultusunda illerde milletvekili dağılım hesabı yapılacağını ifade etti.
"Herkes kendi partisine oy verecek"
Bozdağ, ittifaka giren partilerin milletvekili dağılımının kendi içinde yapılacağına değinerek, "O ilde ittifakta olan partilerden diyelim AK Parti şu kadar, MHP bu kadar oy aldı. Kime ne kadar milletvekili düştüğü de kendi içindeki bu hesaplamaya göre dağılım yapılacak. Dolayısıyla, seçmenin iradesi hür bir şekilde sandığa yansıdığı gibi kendi partilerine oy verme iradeleri de yansıyacak. Ve bunun milletvekili seçim sonuçlarına da doğrudan yansıması söz konusu olacaktır." diye konuştu.
Mührün ortaya veya iki partiye basılması durumunda oyun ittifakın hanesine yazılacağını, bu oyların "ittifak oyu" olarak kabul edileceğini belirten Bozdağ, bunların dağıtımının partilerin aldığı oy oranına göre yapılacağını vurguladı.
Başbakan Yardımcısı Bozdağ, herkesin kendi partisine oy vereceğini, ancak oylar hesaplanırken, vekil dağıtımı yapılırken ayrı bir usulün ortaya konulacağını kaydetti.
'Dürüst, ahlaki, kanuni temele dayalı ittifak, bizim yaptığımız gibidir'
"Fikri takip olarak, açıklamalara baktığımızda Cumhuriyet Halk Partisinin Türk siyasi hayatında fikren kendisine en yakın parti hangisi, Halkların Demokratik Partisi." diyen Bozdağ, CHP ve HDP'nin, Zeytin Dalı Harekatı, hendek terörü, FETÖ gibi başka pek çok konuda birbirine en çok benzediğini ve fikirlerinin örtüştüğünü, bu iki partinin bir arada bulunmasının doğal olduğunu söyledi
Eski CHP Milletvekili Şafak Pavey'in eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'a "Birlikte iyi salladık" ifadelerini hatırlatan Bozdağ, dönemin CHP Genel Başkan Yardımcısı Murat Özçelik'in HDP'ye oy verdiğini ifade etti. Bozdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Böyle bir fotoğrafta bizim, HDP ile CHP'nin ittifak içinde olacağını söylememiz kadar doğal bir şey yok. Resmen ittifak yaparlar mı? Yaparlarsa dürüst, ahlaki olur. Ama yapmazlarsa da biz biliyoruz ki HDP'liler, CHP'liler seçimde birlikte hareket edecekler. FETÖ, onlarla beraber hareket edecek. O yüzden ittifak resmiyete geçirmeden de yapılabilir. Buna da imkan var. Ama dürüst, ahlaki, kanuni temele dayalı ittifak, bizim yaptığımız gibidir. Yasa imkan veriyorsa milletin önüne yasanın öngördüğü çerçeve içinde ittifakla çıkmak lazımdır. Aksi takdirde milleti aldatmış olursunuz. Ben, onlara milleti aldatmadan, dürüstçe ittifak yapacaklarsa bunu milletin önüne çıkarak yapmalarını tavsiye ederim."
"Bundan sonra kimse kimseyi suçlayamayacak"
Başbakan Yardımcısı Bozdağ, oy pusulalarına ilişkin, "Oy pusulalarında önemli olan şey, vatandaşın iradesinin seçmen sandığına özgürce, doğru bir biçimde yansımasıdır. Eğer bir vatandaş oyunu özgürce oy pusulasına basmış, seçmen olarak sandığa atmışsa bu oy iradesini geçerli saymak lazım. Oy pusulasını koyma görevi seçmene ait değil, bu görev sandık kuruluna, ilçe seçim kuruluna aittir. İlçe seçim kurulu ve sandık kurulunun ihmali, kusuru veya kastı nedeniyle benim oyumun geçersiz sayılması kabul edilebilir bir durum değildir." şeklinde konuştu.
Yüksek Seçim Kurulunun (YSK) daha önce verdiği kararlarda, bu minvalde olan oyların geçerliliğine hükmettiğini belirten Bozdağ, bunun sürekli tartışma konusu olduğunu söyledi. Kimsenin "başarısız oldum" demediğini, başkalarını suçladığını kaydeden Bozdağ, "Artık bundan sonra kimse kimseyi suçlayamayacak. Oy pusulaları filigranlı olacak. Buna göre de orada seçmenin iradesi yansıdığı zaman da o geçerli sayılacak. Bu da seçim güvenliği açısından önemli bir şeydir. Seçmenin iradesini, sandık kurulunun görevini yapıp yapmamasına bağlayan sakat bir anlayışı da yürürlükten kaldırdığı için son derece önemli bir düzenleme." dedi.
Oy pusulaları
Cumhurbaşkanı seçimi için ayrı, milletvekili seçimi için ayrı bir oy pusulası verileceğini bildiren Bozdağ şunları kaydetti:
"Cumhurbaşkanı seçimi için verilen oy pusulasında cumhurbaşkanı adaylarının resimleri, isimleri olacak. Onun altında da partilerin logoları olacak. Onu aday gösteren eğer ittifak varsa o ittifak şeyi olacak orada. Diyelim ki iki tane aday olacak. Adayın altında ittifakı da gösteren bir şey olacak. Ona oyunu verecek. Ama milletvekili oy pusulasında partilerin ittifak yaptığı durum varsa milletvekili seçiminde, onlar kendilerine bir isim verebilirler. Örneğin 'cumhur ittifakı' diyebilir. O zaman o ittifak yapan partiler, yan yana olacak. Üstünde 'cumhur ittifakı' yazacak. Ama AK Parti ile MHP ittifak etti. Geldi vatandaş AK Parti'li, orada bakacak AK Parti'ye oy verecek. Ama AK Parti ittifakın içinde olduğu için ittifakın türünü değil AK Parti'yi sayacak. MHP'li ise MHP'ye oy verecek."
Bozdağ, seçim barajına ilişkin, şöyle konuştu:
"Bunlar, daha sonra baraj hesabı yapılırken birlikte hesap edilecek. Milletvekili hesabı ve dağıtımı yapılırken birlikte dağıtım yapılacak. Ama partilerin aldığı milletvekili hesabı yapılırken de her partinin kendi aldığı oy dikkate alınarak, onların dağıtımı yapılacak. Burada bir karışıklık söz konusu olmaz. Çünkü herkes bugünkü gibi oy kullanacak. Sadece oy kullandığı yerin üzerinde ittifak yazacak. Oy kullanacağı partiler yan yana olacak. Ama AK Parti'li gidip yine AK Parti'ye oy verecek, MHP'li gidip yine MHP'ye oy verecek. Ama sonunda bunlar baraj hesabı yapılırken, yüzde 10 hesabı yapılırken, ittifak toplamı olarak, ikisinin oyunun toplamı üzerinden yüzde 10 belirlenecek. Örneğin A Partisi yüzde 50, B partisi yüzde 5 oy aldı. İkisi de barajı geçmiş olacak. Öbür partinin yüzde 10 alma şartı olmayacak."
İttifakta olanlarla olmayanlar üzerinden vekil dağılımı yapılacağını bildiren Bozdağ, sonra ittifakta olanların alacağı vekiller kendi aldıkları oylar üzerinden dağıtılacağını ifade etti.
'İktidar, ittifakın güvenoyuna bağlı değildir'
Bekir Bozdağ, "İttifak koalisyon değildir. İktidar olmak için değil, seçim öncesi halkın önüne çıkmak için yapılan bir yöntemdir." ifadesini kullandı.
Bozdağ, "İktidar, ittifakın güvenoyuna bağlı değildir. İttifaktan birisi iktidardan çekilirse iktidar düşmez." dedi.
"Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde hepimiz biliyoruz ki PKK terör örgütü, kendi uzantısı olan siyasi partinin oy almasını sağlamak için çok büyük baskı yapıyor, tehdit yapıyor." ifadesini kullanan Bozdağ, şöyle konuştu:
"Bu noktada sandık güvenliğini sağlama bakımından, esasında vatandaşımızın oyunun özgür iradesine uygun bir şekilde sandığa yansımasını temin etmek bakımından, vatandaşımızın iradesi üzerinde baskı kurmak isteyenlerin bu baskısını tamamen ortadan kaldırmaya dönüktür."
'Komisyonun amacı sadece cezaları artırmak değil'
Hükümet Sözcüsü Bozdağ, çocuk istismarıyla ilgili, "İnsan kılığındaki insan olmayan kişilerle mücadeleyi, bütün insanlarımızla seferberlik halinde olursak başarabiliriz." dedi.
Çocuk istismarıyla ilgili komisyonun amacının sadece cezaları artırmak olmadığını belirten Bekir Bozdağ, "Cezaları, en ağır ceza neyse onu tespit ederek artıracaklar. Ona dair düzenlemeler yapılacak ve cezaların caydırıcılığını en üst noktaya taşıyacaklar." ifadesini kullandı.
Bozdağ, şunları söyledi:
"Komisyon önleyici ve koruyucu adımlar konusunda da yeni önerileri önümüze getirecek. Biz bu yeni öneriler üzerinden de adımlar atacağız. Eğer yasal düzenleme yapılacaksa, yasal düzenleme yapacağız. İdari düzenleme gerekiyorsa idari düzenleme yapacağız. Uygulamada sorunlar varsa uygulamayı değiştireceğiz. Bu konuda netice almak için ne lazımsa onu yapacağız."
Cinsel istismar olaylarında artık ceza indirimlerinin olmadığı bir sisteme geçileceğini belirten Başbakan Yardımcısı Bozdağ, "Bazıları bunu hastalık olarak söylüyor, hastalık olduğunda tedavi edilebilir ama bunun sadece hastalıkla izah edilmemesi gerektiğini düşünüyorum. Bu çok net sapıklık, bu eğilimi olan kişilerle ilgili devletin ayrıca bir kontrol mekanizmasını hayata geçirmesinde fayda var." dedi.
Bozdağ, Kimyasal hadım uygulamasına ilişkin, "İnfaz aşamasında kastrasyon kararı çıkacak. Önce yargılanacak, suçluluğu sabit olduğu zaman cezası verilecek, ceza verildikten sonra infaza başlanacak. Bu sürede de mahkeme buna karar verecek. O zaman da bu işlem kendisine uygulanacak." diye konuştu.
'TSK'ya karşı kim mücadeleye girişirse hedef olur'
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bozdağ, Zeytin Dalı Harekatı konusunda, "Türkiye, bölgedeki terör örgütleri ve bunların teröristlerini temizleyene kadar, bu mücadeleye devam edecektir. Eğer orada rejim elbise değiştirip YPG/PYD kılığında oraya girerse, onlar hedeftir. Milisler girerse, onlar da hiç ayrıma tabi tutulmaz. Bu terör örgütlerinin yanında TSK'ya karşı kim mücadeleye girişirse, onlar bizim karşımızda hedef olur." dedi.
Bozdağ, "ABD'nin bize söylediklerini hayata geçirmesinin, söyledikleri kadar önemli olduğunu düşünüyoruz. O nedenle bundan sonra icraata bakacağız." ifadesini kullandı.
"Bugüne kadar TSK'nın operasyonlarında, bırakın hayatını kaybeden, burnu kanayan bölgede tek sivil olmamıştır." diyen Bekir Bozdağ, şunları söyledi:
"Türkiye'nin terör örgütüyle mücadele edip bu örgütü etkisizleştirmesi ve o topraklardan çıkartması, Suriye'nin toprak bütünlüğüne, siyasi birliğine ve egemenliğine verilmiş çok büyük bir destektir."
AB'nin 'vize serbestisi için şart koştuğu' iddialarına ilişkin Bozdağ, "Zeytin Dalı Harekatı'nın durdurulmasına ilişkin bir şart koşulması söz konusu değil." ifadesini kullandı.
Bozdağ, ABD ile ortak mekanizma konusunda da, "Mart'ın 15'inden önceki bir tarihte ilk toplantının Washington'da yapılması planlanıyor. Bu toplantı Sayın Çavuşoğlu ile ABD Dışişleri Bakanı Sayın Tillerson'ın koordinasyonunda eş zamanlı gerçekleşecek." dedi.
(AA)