Ankara'da Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) yönelik ankesörlü telefon soruşturması kapsamında gözaltına alınan ve etkin pişmanlık hükümleri kapsamında verdiği bilgiler dolayısıyla tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan Hava Kuvvetleri Komutanlığı eski personeli binbaşı Fatih Ş, örgüt mensupları tarafından ankesörlü telefonla arandığını kabul etti.

Fatih Ş, soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Abdullah Çıtlak'a verdiği ifadede, Hava Kuvvetleri Personel Başkanlığında kısım amiri olarak çalıştığını, 5 Ocak 2018'de görevden uzaklaştırıldığını söyledi.

Darbe girişiminin gerçekleştiği 15 Temmuz 2016'da Afganistan'daki Türk Görev Kuvveti Komutanlığı'nda görevlendirilmesi nedeniyle bu ülkeye gitmek üzere Esenboğa Havalimanı'nda bulunduğunu dile getiren Fatih Ş, darbe girişimi olunca uçağın kalkmadığını, bunun üzerine amirlerine bilgi verip evlerine döndüklerini anlattı.

FETÖ silahlı terör örgütüyle ortaokul son sınıfta tanıştığını belirten Fatih Ş, savunmasına şöyle devam etti:

"Beni tanıştıran kişi, İstanbullu, o dönemde Erciyes Üniversitesi kimya bölümünde öğrenci olduğunu bildiğim, orta boylu, 20 yaşlarında, esmer, İstanbul'da FETÖ'nün eğitim kurumlarında çalışan Doğan isimli kişidir. Bu kişinin resmini görsem hemen tanırım. Askeri liseye geçtiğimde hem Doğan isimli kişi, hem de emniyette teşhis ettiğim Gıyasettin Fidan bizden sorumlu mahrem abiydi. Akabinde Harp Okulunda İbrahim kod isimli Nevşehirli olduğunu bildiğim öğretmen olduğunu söyleyen kişi İstanbul'da benden sorumlu abi oldu. Bu kişi aynı zamanda şüpheli Bekir A'nın beyanında geçen aynı kişidir. Devamında Çiğli'de sınıf okulunda bulunduğumuz sırada İsmail kod isimli, 30-35 yaşlarında, öğretmen olduğunu söyleyen mahrem abi bizden sorumlu oldu. Bu kişi yine Bekir A'nın beyanında geçen İsmail kod isimli kişidir. Bu kişileri emniyette fotoğraf olmadığı için teşhis edemedim. Daha sonra Eskişehir'de benim de emniyette teşhis ettiğim İbrahim Yakut isimli, Anadolu veya Osmangazi Üniversitesinde asistan olduğunu bildiğim kişi mahrem abiliğimizi yaptı. Ankara'ya atandığımda Milli Eğitim'de öğretmen olduğunu bildiğim, emniyetteyken Keçiören Sancaktepe Mahallesi'ndeki evinin yerini gösterdiğim Ahmet isimli kişi ve Saffet kod adlı yine emniyette hem bekarken hem evliyken yaşadığı ev olan Keçiören'in Güçlükaya ve Basınevleri'ndeki evini gösterdiğim kişiler benim mahrem abiliğimi yaptı. Bu iki kişiyi emniyette fotoğrafı olmadığı için teşhis edemedim. Fotoğraflarını görsem teşhis ederim."

"Sabit hatlardan aradılar"

Örgütle bağlantısını bildiği 10 kişiyi teşhis eden Fatih Ş, "Geçmiş dönemde mahrem abi denilen kişiler, benimle irtibat kurmak için kullanmakta olduğum 0539 xxx 79 56 numaralı telefonumu müteaddit defalar sabit hatlardan aradılar. En son 2013'ün Aralık ayından sonra bunların silahlı terör örgütü olduğunu anlayınca irtibatımı kestim. Din ile bir alakalarının olmadığını, samimi olmadıklarını gördüm ve irtibatımı kestim." dedi.

Örgütün içinde bulunduğu için pişman olduğunu söyleyen Fatih Ş, "FETÖ Silahlı Terör Örgütü ve elebaşısı Fetullah Gülen'den nefret ediyorum, vatan haini olduklarını biliyorum. Birçok insanın ocağını söndürdüler, dilerim en kısa vakitte Allah da onların ocağını söndürür." diye konuştu.

İtiraflarında samimi olduğunu, bildiği her şeyi anlattığını ifade eden Fatih Ş, 17-25 Aralık sürecine kadar bu yapıdan ayrılmaya korktuğunu ancak bu süreçten sonra tam anlamıyla örgütten koptuğunu öne sürdü.

Fatih Ş. hakkında hazırlanan iddianamede, Hava Kuvvetleri Komutanlığındaki görevinden uzaklaştırılan şüphelinin, adına kayıtlı 0539 xxx 79 56 hattan, büfe ve iş yerlerinde kullanılan sabit kontörlü telefonlardan, 2010'da 18, 2011'de 6, 2012'de 15 ve 2013 yılında da 8 defa olmak üzere toplam 47 kez arandığına yer verildi.

İddianamede, şüphelilerden Bekir A'nın şüpheli Fatih Ş'yi teşhis ettiği, Fatih Ş'nin devre arkadaşı olduğu ve "örgüt abileri" tarafından grup haline getirildiklerini beyan ettiği, etkin pişmanlıktan yararlanan Fatih Ş'nin de 10 örgüt mensubunu teşhis ettiği belirtildi.

İddianamede, Fatih Ş'nin terör örgütüne üye olma suçundan cezalandırılması, pişmanlığı göz önünde bulundurularak cezadan indirim yapılması talep edildi.

(AA)