Görevinin ilk 14 ayında kabinesinde ve yakın çalışma ekibinde 30'a yakın değişiklik yapan ABD Başkanı Donald Trump'ın son iki haftada Dışişleri Bakanı Rex Tillerson ile Ulusal Güvenlik Danışmanı Herbert Raymond McMaster'ın yerine İran karşıtı ve savaş yanlısı iki "şahin" ismi getirmesi dikkati çekti.
ABD Başkanı Trump, bir süredir kamuoyunda konuşulan adımını atarak Ulusal Güvenlik Danışmanı Herbert Raymond McMaster'ın görevine son verdiğini açıkladı.
Tillerson'da olduğu gibi yine Twitter üzerinden açıklama yapan Trump, 9 Nisan'da McMaster'ın görevini ABD'nin eski Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi John Bolton'a devredeceğini duyurdu.
Cumhuriyetçi ABD Başkanı George W. Bush döneminde 2005-2006 yılları arasında ülkesini BM'de temsil eden Bolton, özellikle İran karşıtı ve şahin görüşleriyle biliniyor.
Son iki değişiklik kabinenin rengini değiştirdi
Dışişleri Bakanı Rex Tillerson'ın görevine 13 Mart'ta son verip onun yerine ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) Direktörü Mike Pompeo'nun getirileceğini ilan eden Trump, sadece son iki adımıyla dahi "kabinesindeki şahinleri artırıyor" yorumlarını haklı çıkardı.
Halihazırda kabinesinde ve yakın çalışma ekibinde çok sayıda asker kökenli ismi bulunduran Trump'ın, son olarak "İran ve Kuzey Kore'de rejim değişikliğini" savunan Bolton'ı en yakın danışmanı yapması önemli bir tercih olarak not edildi.
Tillerson ile tam da bu iki konudaki görüş ayrılıkları nedeniyle yol ayrımına geldiği bilinen Trump'ın yeni Dışişleri Bakanı Pompeo da özellikle İran konusundaki şahin görüşleriyle tanınıyor.
Trump'ın kabine değişimi sürüyor
Son 10 gün içinde en yakınındaki iki ismi değiştiren Trump'ın, bu iki değişiklikle kabinesi ve yakın çalışma ekibindeki görevden alınma ya da istifa sayısı 30'a yaklaştı.
Trump'ın Oval Ofis'te 20 Ocak 2017'de göreve başladığında ilk icraatlarından biri Adalet Bakanlığı görevini vekaleten yürüten Sally Yates'in görevine son vermek olmuştu.
Başkan Trump'ın "nüfusunun çoğunluğu Müslüman ülkelerden gelen kişilere vize yasağı" getiren tartışmalı kararını mahkemede savunmayacağını açıklayan Yates, saatler sonra kovulurken yeni yönetimin en hızlı görevine son verdiği isim olarak kayıtlara geçti.
Söz konusu vize yasağı kararına tepki gösteren UBER'in CEO'su Travis Kalanick de, 2 Şubat'ta Beyaz Saray Ekonomi Danışma Konseyinden ayrıldığını açıkladı.
Flynn'in istifası gündemi sarstı
Ancak Trump'ın ilk ayına damga vuran istifa, Beyaz Saray'ın eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Michael Flynn'in, "Rusya soruşturması konusunda Başkan Yardımcısı Mike Pence'e yalan söylemesinin" ardından görevinden ayrılması oldu.
13 Şubat 2017'de istifa eden Flynn, sadece 22 gün görevde kalarak "en üst düzeyde en erken istifa eden" ilk isim olarak kayıtlara girmiş oldu.
Flynn'in yerine göreve getirilen ve Beyaz Saray'ın hafta başında dahi "görevine devam edecek" açıklaması yaptığı McMaster da 9 Nisan'da koltuğunu Bolton'a devredecek.
Flynn'in istifasının ardından Beyaz Saray'da sular durulmadı ve Beyaz Saray Özel Kalem Müdür Yardımcısı Katie Walsh da 30 Mart'ta görevinden ayrıldı. Walsh ise Beyaz Saray'ın Batı Kanadı'ndan ayrılan üst düzey ilk isim oldu.
Trump, FBI Direktörü Comey'yi kovdu
Flynn ile küçük çaplı bir deprem yaşayan Washington, Trump'ın ABD Federal Soruşturma Bürosu (FBI) Direktörü James Comey'yi kovmasıyla büyük ölçekli bir depremle sarsıldı.
Rusya soruşturmasını da yürüten Comey'nin 9 Mayıs'ta görevine son verilmesi, Amerikan kamuoyunda zaten var olan "Trump-Rusya soruşturması" tartışmasını iyice alevlendirdi. Comey'nin yerine ise 2 Ağustos'ta Christpher Wray getirildi.
Adalet Bakanlığının 17 Mayıs'ta, eski FBI Direktörü Robert Mueller'ı "Özel Yetkili Savcı" sıfatıyla Rusya soruşturmasına ataması ise tartışmaları bitirmediği gibi bugün halen Trump'ın en çok eleştirdiği isimlerin başında Mueller geliyor.
Beyaz Saray İletişim Direktörü Mike Dubke'nin 30 Mayıs'ta görevi bırakması da Beyaz Saray içindeki hararetin çok yüksek olduğu ve Batı Kanadı'nda istikrarın sağlanamadığı şeklinde yorumlandı.
Trump'ın 1 Haziran'da "ABD'yi Paris İklim Anlaşması'ndan çekeceğini" açıklamasından kısa bir süre sonra Tesla CEO'su Elan Musk ve Disney Başkanı Robert Iger'in Beyaz Saray Ekonomi Danışma Konseyinden ayrılmaları da dikkat çekti. Bu gelişmelerin ardından Trump, 16 Ağustos'ta söz konusu ekonomi danışma konseyini tamamen kaldırdı.
Spicer, Priebus ve Bannon art arda ayrıldı
Comey'den sonraki depremin merkez üssü ile ilgili tahminler sürerken Beyaz Saray'ın kalbinden gündemi sarsan bir istifa haberi daha geldi.
Beyaz Saray Sözcüsü Sean Spicer, Trump'ın New York'tan finansçı arkadaşı Anthony Scaramucci'yi Beyaz Saray İletişim Direktörlüğü görevine getirmesinin ardından 21 Temmuz'da istifa ettiğini açıkladı. Spicer görevi bıraktığında sadece 182 gündür Beyaz Saray'da çalışıyordu. Spicer tartışması bitmeden Scaramucci de henüz 10. görev gününde kovuldu.
Trump'ın eski Özel Kalem Müdürü Reince Priebus da 28 Temmuz'da koltuğundan ayrılırken, o günlerde Trump'ın kabinesinde İç Güvenlik Bakanı olan Kelly 3 gün sonra onun yerine atandı.
Washington'da "ırkçı" söylemleri tartışmalara neden olan Trump'ın başstratejisti Steve Bannon ise 19 Ağustos'ta görevinden ayrıldı. Bannon gibi aşırı sağcı görüşleriyle tanınan Ulusal Güvenlik Danışmanı Sebastian Gorka da ağustos ayının son günlerinde Beyaz Saray'a veda etti.
Price, kabineden ayrılan ilk bakan oldu
Sağlık Bakanı Tom Price, yüksek seyahat harcamalarının ortaya çıkması üzerine kamuoyunda artan baskılara dayanamayıp 29 Eylül'de görevinden istifa etti. Price, Trump yönetiminden ayrılan ilk bakan olarak kayıtlara geçti.
Trump'ın ikinci "iletişim direktörü" olan ve "en uzun süre Trump'ın yanında görev yapan yardımcısı" unvanını elinde bulunduran Hope Hicks de 28 Şubat 2018 tarihinde görevinden ayrıldı. Hicks depremi sürerken Trump'ın başekonomi danışmanı Gary Cohn'un 6 Mart'ta "gümrük vergileri" tartışmalarını gerekçe göstererek istifa etmesi tartışmaları alevlendirdi.
Kabinedeki en önemli bakanlıklardan biri olan Dışişleri Bakanlığı koltuğunu Tillerson'dan Pompeo'ya vermeye karar veren Trump, son olarak 22 Mart'ta yeni Ulusal Güvenlik Danışmanı'nın Bolton olacağını duyurdu.
Bolton'ın ardından yeni kabine değişikliklerinin olup olmayacağı sorusu Washington kulislerinde sorulmaya devam ederken, Trump'ın kabinesinde ve yakın ekibindeki askerlerin ve şahinlerin sayısının arttığı yorumları gündemdeki yerini koruyor.
(AA)