Başbakan Binali Yıldırım, Grand Ankara Hotel'de düzenlenen Devlet Övünç Madalyası ve Beratı Tevcih Töreni'nde bir konuşma yaptı. Tören dolayısıyla şehit yakınları ve gazilerle bir araya geldiğini söyleyen Yıldırım, şehitlere Allah'tan rahmet, gazilere hayırlı, uzun ömür diledi.
Türk milleti ile Türk devletinin, kahraman şehitlerin ailelerinin ve gazilerin her daim yanında olduğunu belirten Yıldırım, "Devletimizin her kurumu, milletin her ferdi şehitlerimizi ve gazilerimizi baş tacı eder ve bağrına basar. Bu bilinçle şehit düşen her Mehmetçiğimiz, her bir gazimiz bizi topraklarımıza daha büyük bir aşkla bağlıyor." dedi.
<br class="k-br" />
"Bu aziz millet en zor zamanlarda dahi vatanına sahip çıktı"
Türkiye'nin de içinde bulunduğu toprakların iki asırdan fazla süredir büyük oyunların, tezgahların yaşandığı bir süreçten geçtiğine dikkat çeken Yıldırım, şu değerlendirmede bulundu:
"Ülkemiz ve bölgemiz üzerinde her türlü kirli plan farklı şekilde ve zamanda karşımıza çıkıyor. Vatandaşlarımız, askerimiz, polisimiz, güvenlik korucumuz zaman zaman acımasız saldırıların hedefi oluyor. Türkiye, karanlık ellerin kirli oyunu ile diz çöktürülmeye çalışılıyor. Aziz millet bu oyuna gelmez. Türkiye terör örgütleriyle mücadelesini elbette kesintisiz bir şekilde yürütecek. Ülkemize yönelen terör saldırılarının asıl amacı, Türkiye'yi yürümekte olduğu kutlu yolculuktan çevirmektir. Farklı amaçlar, farklı söylemler altında maşa olarak kullanılan tüm örgütlerin nihai hedefi, amacı Türkiye'nin yükselişini yavaşlatmak, geciktirmektir.
Türkiye, terör belasıyla yıllardan beri amansız mücadele veriyor. Bu bela kimi zaman vesayetçiler yoluyla karşımıza çıkıyor, kimi zaman terör olarak önümüze geliyor, kimi zaman yargı darbeleriyle kendini gösteriyor. Kimi zaman asker kıyafetine bürünmüş hainlerin saldırılarıyla karşımıza çıkıyor. Küresel aktörlerin de perde arkasında Türkiye'ye yönelik saldırıları bizi tehlikelere karşı daha da açık hale getirdi ancak bu aziz millet en zor zamanlarda dahi bayrağına, vatanına, ezanına ve devletine sahip çıkmıştır. İşte en son örnek, 15 Temmuz hain darbe girişiminde tanklara karşı burada bulunan kardeşlerimiz göğsünü siper etti. Hakk'ın gücü tankın gücünü yendi. Bu bayraklar inmedi, bu ezanlar dinmedi. Dünyanın neresine giderseniz gidin hiçbir milletin böyle bir mücadelesi yok, böyle bir şehidi yok."
"Şehitlerimize sözümüz, gazilerimize borcumuz var"
Türkiye'nin, ırklarla, mezheplerle, inançlarla kutuplaştırılacak bir ülke olmadığına işaret eden Başbakan Yıldırım, Türkiye'nin artık farklılıklarıyla büyük bir zenginliğe sahip bir olduğunu belirtti.
Bugün Türkiye'ye Kudüs, Halep, Gazze, Mogadişu, Arakan ve daha nice mazlum millet selamını ve duasını gönderdiğini anlatan Yıldırım şöyle devam etti:
"Türkiye bütün terör saldırılarına rağmen, kardeşliği ve barışı büyüterek, tüm dünyaya güzel bir mesaj veriyor. Şehitlerimize sözümüz, gazilerimize borcumuz var. Türkiye'ye ve gelecek nesillere sevdamız var. Bölünmeyeceğiz, bir olacağız, iri olacağız, kardeş olacağız, birlikte Türkiye olacağız. Bayrağımızı indirmeyecek, ezanlarımızı dindirmeyecek, teröristlere ve onların ağababalarına da dünyayı dar edeceğiz. Kardeşliğimizi, hukuk ve demokrasiyi koruyarak, bütün terör örgütlerinin başını ezeceğiz. Cerablus'ta, Gabar'da, Afrin'de, Cudi'de mücadele ediyoruz."
"Biz bu işe son verirken ahkam kesmesinler"
Mücadele etmeyi sürdüreceklerini vurgulayan Yıldırım, "Şehitlerimiz, milleti uğruna yaralanan her gazimizin kanı yerde kalmıyor, kalmayacak. Bunu yaparken de şu ülke şöyle dedi, bu ülke böyle dedi. Hiç bizi ilgilendirmez. Biz ölürken, milletçe gözyaşı dökerken, musalla taşlarından şehit cenazeleri kalkarken, taziyelerini bile ağız ucuyla iletenler, şimdi biz bu işe hukuk ve meşru müdafaa çerçevesinde son verirken ahkam kesmesinler. Ölen bizim askerimiz, polisimiz, gazi olan bizim Mehmetçiğimiz, bombaların hedefi olan bizim insanımız, asıl yıkılmak istenen şey, kardeşliğimiz ve birlikte barış içinde yaşama azmimizdir. Evelallah bunu da başaramayacaklar. Kardeşliğimizi, asla yok edemeyecekler." değerlendirmesinde bulundu.
"Zeytin Dalı Kürt kardeşlerimize karşı yapılıyormuş gibi göstermeye çalışıyorlar"
Türkiye'nin terörle mücadelede gösterdiği samimi ve kararlı tutumun bazı çevrelere yeterli gelmediğini söyleyen Yıldırım, "Şimdi dost ve müttefik bildiğimiz bazı ülkeler sınırlarımıza 30 bin kişilik bir terör ordusu kurma hayaline kapılmışlar. Bu çerçevede de uluslararası hukuktan doğan haklarımızı kullanarak bu terör yapılanmasına son vermek için Zeytin Dalı Harekatı'nı başlattık." diye konuştu.
Başbakan Yıldırım, harekatın son terörist yok oluncaya kadar devam edeceğini belirterek "Bugünlerde aydın maskeli bazı tiplerin, çeşitli mecralarda dillendirdikleri yalanlara karşı da milletimizin uyanık olmasını istiyorum. Bilhassa Zeytin Dalı Harekatı sırasında sanki Kürt kardeşlerimize yönelik bir operasyon yapılıyormuş gibi göstermeye çalışıyorlar. Bu zinhar doğru değildir. Bu en büyük alçaklıktır. Asıl olan, bu bölgede yaşayan Arap, Kürt, Türkmen, diğer bütün etnik kökene sahip masum ve sivil insanları, alçak PKK, DEAŞ terör örgütlerinin zulmünden kurtarmak, onları rahata erdirmek ve ülkemize, sınırlarımıza yönelen her türlü tehdidi yerinde bertaraf etmek." değerlendirmesinde bulundu.
"Yürekleri yetiyorsa buyursunlar, yalanlarını burada da söylesinler"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, hükümetin ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin Türkiye'de ve bölgede yaşayan her bir vatandaşın can ve mal güvenliğini esas aldığına ve öncelik verdiğine vurgu yapan Yıldırım, "Bazı çok bilmişler, bugünlerde Türkiye'nin bu operasyonuyla ilgili yorumlar yapıyorlar ancak bu yorumları yaparken terör örgütünün emeline, amacına bilerek yahut bilmeyerek yardım ettiklerinin farkında değiller. İşte bu salonda, gencecik fidanlarını toprağa vermiş aileler ve canlarıyla cenk etmiş gazilerimiz var. Eğer yürekleri yetiyorsa buyursunlar, yalanlarını burada da söylesinler." şeklinde konuştu.
Sosyal medyada dolaşan bazı provokasyon gayretlerini de yakından takip ettiklerine dikkati çeken Yıldırım, "Hiç sıkılmadan geçmiş olaylara ait fotoğrafları sanki Afrin operasyonunda çocuklar, siviller öldürülüyormuş gibi takdim etmekten çekinmiyorlar. Milletimiz rahat olsun sosyal medya sorumsuz medya değildir. Hiç kimsenin hukuka, adalete, meşruiyete uymayan çaba içerisine girme hakkı yoktur. Burada yaşanan, burada işlenen suçların hesabı da sorulmaya başlanmıştır. Barışa hizmet eden Zeytin Dalı Harekatı'na leke sürmek isteyenlere asla fırsat vermeyeceğiz." dedi.
"Terör örgütlerine 'eyvallah' diyecek halimiz yok"
"Kahraman Mehmetçik'imiz, Özgür Suriye Ordusu'na mensup kardeşlerimiz, Afrin bölgesinde kesin bir zafer için kararlılıkla faaliyetlerini sürdürüyorlar" ifadesini kullanan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Daha önce ifade ettiğimiz gibi bizim kimsenin toprağında gözümüz yok. Suriye'nin toprak bütünlüğüne sonuna kadar saygılıyız ama başımıza bela olan terör örgütlerine de 'eyvallah' diyecek halimiz yok. Biz oraya topraklarımızı genişletmeye değil, terörü yok ederek barışın hakim olduğu, huzurun var olduğu bir ortam oluşturmaya gidiyoruz. Aynen Fırat Kalkanı Harekatı'nda olduğu gibi bu bölgeden de bütün terör unsurları temizlenecek ve Suriye'den canını kurtarmak için topraklarımıza, vatanımıza gelen kardeşlerimiz oraya dönüp yerleşecek, hayatını orada sürdürecek. Her ne pahasına olursa olsun bölgede oluşturulmaya çalışılan terör koridorunu başlarına yıkacağız, hiç ona buna güvenmesinler. Unutmasınlar çay gider, kum kalır, bizimle burada birlikte yaşamak istiyorlarsa emperyal güçlerin oyununa gelmesinler. Derhal silahlarını bıraksınlar, milletin başına bela olmaktan vazgeçsinler."
Milletin dua ve desteğine sonuna kadar güvendiklerini vurgulayan Yıldırım, "Allah kahraman Mehmetçik'imizi muzaffer eylesin, onlara güç ve kuvvet nasip eylesin. Cenabı Mevlam, Türkiye'yi, milletimizi her türlü beladan muhafaza eylesin. Bu vesilesiyle buradan şu an sınırlarımız ötesinde, yurt içinde vatan müdafaası için, barış için görev yapan kahraman askerlerimize, polisimize, jandarmamıza, güvenlik korucularımıza selamlarımızı gönderiyoruz." diye konuştu.
(AA)